2013 yapımı 12 Years A Slave ya da ülkemizdeki adıyla 12 Yıllık Esaret, Siyahi Amerikalı Solomon Northup’un acı dolu hikayesini anlatıyor. Özellikle Amerika’daki ırk temelli faşizmin ve köleliğe ilgi duyanların kesinlikle kaçırmaması gereken filmlerin başında geliyor.
Ülkemizde İlgi Alanı adıyla vizyona giren The Zone of Interest, Auschwitz komutanı Rudolf Höss ve eşi Hedwig’in dünyanın en bilindik toplama kampının hemen yanındaki bir evde ve bahçesinde aileleri için rüya gibi bir hayat kurmaya çabalamalarını konu alıyor. Fakat şimdiden uyaralım ki bu film son derece kasvetli ve yürek parçalayıcı bir özelliğe sahip.
Türk sinema severlerin Kasabanın Namusu olarak bildiği 1993 yapımı Tombstone filmi, Wyatt Earp ile kardeşleri Morgan ve Virgil’in Arizona’da sakin bir hayat yaşamaya çalışırken belanın gelip onları tekrardan bulduğu ilgi çekici bir şekilde hikaye ediyor.
Orjinal adı The Patriot olan ve ülkemizde Vatansever olarak tanıtılan film, çiftçi Benjamin Martin’in Amerikan Devrimi sırasında sadist bir İngiliz subayının oğlunu öldürmesi sırasında sömürge milislerine liderlik etmeye yönlendirilmesiyle başlayan ve Güney Carolina’daki gerçek Cowpens Muharebesi’ni kazanılmasında başrolü üstlenmesiyle son bulan aksiyon dolu hayatını anlatıyor.
Orjinal ismiyle The Messenger: The Story of Joan of Arc adlı bu film Türkemize Elçi olarak çevrilmişti. Film, bizlerin daha çok Jan Dark olarak bildiğimiz dünya tarihinin en meşhur askerlerinden Joan of Arc’ın kahramanca ama acımasız geçen hayat hikayesini konu ediniyor .
Sömürge Amerikası’ndaki Fransız ve Kızılderili Savaşı esnasındaki zamana odaklanan Son Mohikan (The Last Of The Mohicans) filmi biri İngiliz, biri Kızılderili Mohikan kabilesi tarafından evlat edinilen beyaz bir adam ve sonuncusu da bir İngiliz albayının ailesini korumak zorunda olan bir Mohikan olmak üzere üç tuzakçının hikayesini anlatıyor.
Spartacus, Antik Roma’daki bir dizi büyük köle isyanının sonuncusu olan Üçüncü Köle Savaşı’nda bir grup köle-gladyatörün efendilerine karşı isyan etmesine liderlik eden Trakyalı bir gladyatörün tarihi hikayesini anlatıyor .
2010 yapımı Zoraki Kral (The King’s Speech), VI. George’un 1936’da kral olduktan sonra kekemeliğini düzeltmeye yönelik çabalarını anlatıyor.
İkinci Dünya Savaşı meraklılarının kaçılmaması gereken filmlerin başında gelen Enigma ya da orjinal adıyla The Imitation Game, büyük savaş sırasında, kırılamaz olduğu düşünülen Enigma da dahil olmak üzere Nazi kodlarını kırma görevini üstlenen Alan Turing’in öyküsünü anlatıyor.
Steven Spielberg’in Er Ryan’ı Kurtarmak (Saving Private Ryan) filmi sürekli olarak en iyi tarihi filmlerden biri olarak gösteriliyor. Hikaye, Normandiya sahiline inen ve daha sonra üç kardeşi savaşta ölen bir paraşütçü olan Er Ryan’ı kurtarmak zorunda kalan ve ABD Ordusu’ndaki yetkililerin onun eve dönmesini zorunlu kılmasına neden olan bir grup İkinci Dünya Savaşı askerinin başından geçenleri anlatıyor.
Türkiye’de vizyon ismi olarak doğrudan çevirisi olan Sophie’nin Seçimi kullanılan Sophie’s Choice, kurgusal tarih sevenlerin vaz geçilmezlerinden biri. Film, Nazi toplama kampında iki çocuğundan hangisinin yaşayıp hangisinin öleceğine karar vermek zorunda kaldıktan sonra hayatına devam etmeye çalışan bir kadının yürek burkan hikayesini anlatıyor.
Kar Topluluğu ya da orjinal adıyla Kar Kardeşliği adlı film Nando Parrado’nun And Dağları’ndaki gerçekleştirdiği uçak kazasını ve onun hayatta kalması için kat ettiği korkunç mesafenin hikayesini anlatan kasvetli, karanlık bir film.
Nazilerin yaptığı katliamlar sırasında zenginliğini ve bağlantılarını 1.200 Yahudiyi Nazi toplama kamplarından kurtarmak için kullanan Alman işadamı Oskar Schindler’in hikayesini anlatan Schindler’s List yani Schindler’in Listesi, sadece tarih sevenlerin değil bütün sinema meraklılarının kesinlikle izlemesi gereken filmlerin başında geliyor.
James Cameron imzalı Titanik, talihsiz iki aşık olan Jack ve Rose’un aşkı üzerinden tarihi Titanic gemisinin batış hikayesini anlatıyor.
Hem kurgusal karakterleri hem de gerçek insanların kurgulanmış versiyonlarını bir araya getiren Suffragette filmi, 1910’larda İngiliz kadınlarına oy kullanma hakkı kazandırmak için birçok cesur aktivistin katlandığı mücadeleyi gözler önüne seriyor. Film Türkiye piyasasına Diren adıyla sunulmuştu.
Patton , İkinci Dünya Savaşı sırasındaki liderliğiyle tarihe adını yazdıran ABD’li General George S. Patton’un destansı hikayesini anlatıyor.
Christopher Nolan’ın efsanevi filmi Oppenheimer, ünlü fizikçi J. Robert Oppenheimer’ın hayatını ve Manhattan Projesi aracılığıyla atom bombasının yaratılmasında üstlendiği rolünü konu ediniyor.
Almanya’nın Münih kentinde düzenlenen 1972 Yaz Olimpiyatları sırasında Filistinli bir terörist grubun 11 İsrailli sporcuyu öldürmesinin ardından İsrail hükümeti, saldırıları gerçekleştirenlere misilleme yapmak için gizli bir operasyon başlattı. 2005 yapımı Münih (Munich) filmi bu aksiyon dolu hikayeyi başarıyla anlatıyor.
Joaquin Phoenix’in yıldızlaştığı Napoleonfilmi, Fransa’nın efsanevi liderlerinden Napolyon Bonapart’ın hayatını, eşi Joséphine ile olan ilişkisi perspektifinden anlatan destansı bir film.
Milk, San Francisco Denetleme Kurulu’na seçildiğinde Kaliforniya tarihinde eşcinsel olduğunu açıklayan ilk seçilmiş politikacı Harvey Milk’in hikayesini anlatıyor. LGBT tarihinin bu ikonik figürünün hayatını merak edenlerin kaçırmaması gereken ilginç bir film.
Polisiye gerilim filmi Mississippi Burning (Mississipi Yanıyor), 1964 yılında Mississippi’nin Neshoba ilçesinde öldürülen üç sivil haklar aktivisti Andrew Goodman, James Chaney ve Michael Schwerner’in öldürülmesiyle ilgili FBI’ın soruşturmasının kurgusal bir versiyonunu sunuyor. Kasaba sakinlerinin, yerel polisin ve Ku Klux Klan’ın düşmanlığı ve tepkisinin harmanlandığı bu harika film tarihi aksiyon dalında bugüne dek yapılmış en iyi filmlerden kabul ediliyor.
Ülkemizde Dünyanın Uzak Ucu adıyla vizyona giren Master And Commander, gemisinin ve mürettebatının sınırlarını zorlayan İngiliz kaptan Jack Aubrey’in hayatına odaklanıyor. Özellikle denizcilik tarihi açısından oldukça başarılı bulunan bu film ilk defa 2003’te vizyona girmiş ve başrol oyuncusu Brad Pitt’in olağanüstü performansıyla gişe rekorları kırmıştı.
Iwo Jima’dan Mektuplar (Iwo Jima’dan Mektuplar) Iwo Jima Muharebesi’ni, II. Dünya Savaşı sırasında orada Amerikan ordusuyla savaşan Japon İmparatorluk Ordusu üyelerinin bakış açısından gösteren, Japon ve Amerikan ortak yapımı bir filmidir. Yayınlandığı günden itibaren klasikler arasında yer alan bu film, savaşı Amerikan perspektifinden anlatan Flags of Our Father (Atalarımızın Bayrakları) filminin devamı. Yani bu iki filmi izlemek çok daha güzel olacağı hakkında sizleri uyarıyoruz.
Lincoln, öyküsünün tamamını anlatmaya çalışmak ABD’nin efsanevi başkanı Abraham Lincoln’ün yaşamının son dört ayına odaklanıyor .
Lawrence of Arabia veya ülkemizde kullanılan adıyla Arabistanlı Lawrence, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ortadoğu, Mısır, Suriye ve Irak’ta görev yapan İngiliz subayı ve diplomat Lawrence’ın hikayesini anlatan klasikleşmiş bir baş yapıt. Lawrance’ın Arapları Türklere karşı nasıl kışkırttığını bir de beyaz perdede izlemek isteyenler bu filmi kesinlikle kaçırmasın.
2005’te vizyona girdiği an pek çok tartışma yaratan Cennetin Krallığı veya orjinal adıyla Kingdom Of Heaven, Kudüs Krallığı’ndan bir soylu olan İbelinli Balian’ın yaşamının kurgulanmış bir versiyonunu tasvir ediyor.
Efsanevi Türk hakanlarından Selahaddin Eyyubi’nin liderlik ettiği Eyyubi Sultanlığı’nın Kudüs’ü fethetme hikayesini de bulacağınız bu film, döneminin en güçlü görsel efektleriyle süslenmiş olmasıyla da adından sıkça bahsettirmeyi başarmıştı.
Martin Scorsese’nin yönettiği Dolunay Katilleri veya orjinal adıyla Killers of the Flower, 1920’lerdeki acımasız Osage Kızılderili Cinayetlerinin öyküsünü anlatıyor. Filmin başrolünde başrollerde Leonardo DiCaprio ve Lily Gladstone yer alıyor.
2005 yapımı bir Fransız filmi olan Joyeux Noel, ülkemizde Ateşkes adıyla vizyona girmişti. En iyi tarihi filmlerden biri olan bu eser, Birinci Dünya Savaşı Noel ateşkesini Fransız, İngiliz ve Alman askerlerinin gözünden anlatıyor. Film, 1914 Noel Günü’nde Batı cephesindeki karşıt birliklerin, savaşın çılgınlığının ortasında barışçıl bir gün geçirmek için siperlerini terk ederek düşman askerleriyle etkileşimde bulunmak üzere nasıl resmi olmayan ateşkesler yaratabildiklerini ortaya koyuyor.
1991 yapımı JFK filmi, John F. Kennedy suikastının arkasında New Orleanslı iş adamı Clay Shaw’un olduğunu iddia ederek suç duyurusunda bulunan New Orleans bölge savcısı Jim Garrison’un hikayesini anlatıyor. Film, bu dava aracılığıyla suikastı çevreleyen gizemleri araştırıyor.
Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı ya da uluslararası sinema kamuoyunun bildiği adıyla The Assassination Of Jesse James By The Coward Robert Ford, 1800’lerin sonlarında geçen modern bir Western filmi. Çocukluğundan beri Missourili ünlü bir kanun kaçağı olan Jesse James’i putlaştıran Ford, James’in yenilenmiş çetesine katılmak için çok çabalar, ancak yavaş yavaş haydut liderine kızmaya başlar. İşte bu film, Robert Ford ile Jesse James arasındaki karmaşık ilişkiler yumağını tüm ayrıntısıyla gözler önüne sürüyor.
Kocasının 1963’teki suikastından sonraki günlere odaklanan Jackie filmi, eski First Lady Jackie Kennedy’nin trajedinin ardından yoluna nasıl devam etmeyi başardığını gösteriyor.
Ülkemizde Demir Leydi adıyla vizyona giren The Iron Lady, eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’ın yaşamı ve kariyerinin gözü kara bir tasvirini sunuyor. Onun tartışmalı iktidarı ve iktidara yükselişi için verdiği mücadeleyi merak ediyorsanız kesinlikle bu filmi kaçırmayın.
1994 yılındaki Ruanda Soykırımı sırasında yaşananları konu edinen Hotel Rwanda, 1.268 savunmasız Hutu ve Tutsi mülteciyi şiddet yanlısı milislerden saklayan ve koruyan otelci Paul Rusesabagina’nın gerçek hikayesini anlatıyor.
Türkiye’de Gizli Sayılar adıyla vizyona giren Hidden Figures, ABD uzay programının ilk yıllarında NASA’da hayati bir rol üstlenen Janelle Monae’nin canlandırdığı Mary Jackson, Taraji P. Henson’un canlandırdığı Katherine Johnson ve Octavia Spencer’ın canlandırdığı Dorothy Vaughan adlı üç siyahi kadın matematikçinin güçlü hikayesini anlatıyor.
Tam bir baş yapıt olan Gladyatör, Roma İmparatoru Commodus’un ölümcül ihaneti sayesinde köleleştirilen ve gladyatör olarak savaştırılan Romalı general Maximus Decimus Meridius’un çarpıcı hikayesini anlatıyor.
Muhteşem Münazaracılar diye bildiğimiz The Great Debaters filmi, Black Wiley College’da Melvin B. Tolson liderliğindeki, 1930’larda beyaz kolejlerin en büyük ve en önde gelen münazara takımlarına meydan okuyan ve onları yenen siyahi münazara ekibinin gerçek hikayesine dayanıyor. Film aynı zamanda ABD sosyal tarihi hakkında yapılmış en iyi filmlerden biri olarak kabul ediliyor.
1863’ün New York’unda geçen Gangs Of New York (New York Çeteleri), İrlandalı bir çetenin lideri olan Rahip Vallon’un oğlu Amsterdam Vallon’un, babasının ölümünün intikamını alma yolculuğunu konu alıyor.
Adından da anlaşılacağı gibi Gandhi, Mohandas Karamchand Gandhi’nin ülkesi Hindistan’daki İngiliz sömürge yönetimine karşı verdiği mücadelesi boyunca başından geçenleri anlatıyor.
Film Gandhi’nin 1893’te sadece beyazların yaşadığı bir kompartımanda bulunduğu için Güney Afrika treninden atıldığı belirleyici andan 1948’de uğradığı suikasta kadar neredeyse bütün hayat hikayesini başarılı bir şekilde hikaye ediyor.
Elizabeth , Kraliçe I. Elizabeth’in iktidara yükselişinin ve ülkesini hem iç hem de dış tehditlere karşı savunmasının bir hayli dikkat çekici öyküsünü sunuyor.
Christopher Nolan’ın en başarılı filmlerinden sayılan 2017 yapımı Dunkirk filmi, İkinci Dünya Savaşı sırasında 330.000’den fazla müttefik askerinin yaklaşan Nazi saldırından kurtarıldığı destansı Dunkirk Tahliyesi’nin heyecan verici ve hazin hikayesini anlatıyor .
Ödüllü Alman filmi Das Boot, İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir Alman U-botundaki yaşamın klostrofobik dünyasını beyaz sahneye yansıtıyor ve mürettebatın yaşadığı can sıkıntısını, pisliği ve katıksız dehşeti keşfetmenize olanak sağlıyor.
Darkest Hour ya da Türkçemize aktarıldığı haliyle En Karanlık Saat, İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında, Adolf Hitler’in giderek şiddetlenen tutumuyla nasıl başa çıkacağına karar vermeye çalışan İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in zor saatlerini anlatıyor. Pek çok sinema eleştirmeni filmin baş rol oyuncusu Gary Oldman’ın gösterdiği efsane oyunculuk için “Churchill’i Churchill’den daha iyi canlandırdı” yorumlarında bulunmuştu.
Soğuk Dağ (Cold Mountain) filmi Kuzey Carolina’daki hayatının aşkı Ada Monroe’ya dönmek için aylarca yürüyen, Amerikan İç Savaşının sonuna doğru Konfederasyon Ordusu’ndan kaçan yaralı WP Inman’ın serüvenini konu alıyor.
1967 yapımı Bonnie ve Clyde filmi tam bir beyaz perde efsanesi. 1930’ların tanınmış gangsterleri Clyde Barrow ve Bonnie Parker’ın hayatlarını anlatan film, özellikle ABD’de patlak veren Büyük Buhran’ın sosyal etkilerini görmek isteyenler tarafından kesinlikle izlenmeli.
Beyaz sahnenin en ikonik filmlerinden biri olan Braveheart veya Türkçesiyle Cesur Yürek, İskoç Bağımsızlık Savaşları esnasında liderliğe kadar yükselen bİskoç şövalyesi William Wallace’ın hikayesini anlatıyor.
Doğum Günü Dört Temmuz adıyla Türkçemize çevrilen Born on the Fourth of July, Ron Kovic’in Vietnam Savaşı’nda asker olarak görev yaptığı zamanın gerçek hikayesini ve hizmetinin ardından şahit olduğu Amerikan toplumunun çalkantılı halini konu ediniyor.
Black Hawk Down (Kara Şahin Düştü), Somalideki milis gruplarının önderi olan Mohamed Farrah Aidid’i yakalamayı amaçlayan ABD ordusunun 1993 yılında ülkenin başkenti Mogadişu’ya düzenlediği baskını anlatıyor.
1959’un gişe rekorları kıran klasik destanı Ben-Hur, Romalılar tarafından köleleştirildiğinde araba yarışçısı olan Yahudi prens Judah Ben-Hur’un hikayesini anlatıyor. Ben-Hur’un ihanet, mahkumiyet ve kurtuluş hikayesi İncil’deki İsa’nın hikayesiyle birlikte geçiyor ve hatta ikisi filmin kritik bir noktasında buluşuyor.
Efsanevi Apollo 13 filmi, NASA’nın 1970 yılında Ay’a insan indirmeyi amaçlayan Apollo 13 misyonunun hikayesini anlatıyor. Yolculuğa iki gün kala oksijen tankı patladığında mürettebat üyeleri Ay’ı unutmak ve bunun yerine hayatta kalmanın ve eve güvenli bir şekilde dönmenin bir yolunu bulmak zorunda kalıyor. Aksiyon dolu bu filmi henüz izlemediyseniz, bir an evvel izlemeniz tavsiye olunur.
1839’da bir grup Afrikalı köle, nakliye gemileri La Amistad’da başarılı bir isyana öncülük eder. Adını isyanın yaşandığı gemiden alan Amistad filmi, geminin Amerikan topraklarına indikten sonra isyanı düzenleyenlerin kendilerini korsanlık suçlamalarına karşı savunmak ve özgür adamlar olarak tanınmak için giriştikleri hukuki savaşı konu ediniyor.
1976 yapımı All the President’s Men (Başkanın Bütün Adamları) adlı film, 1970’lerin ortasında Başkan Richard Nixon’ı deviren Watergate Skandalı’nın ortaya çıkmasına yardımcı olan The Washington Post gazetecileri Bob Woodward ve Carl Bernstein’ın gerçek hikayesini anlatıyor.
Popüler bir oyundan uyarlanan Amadeus, İtalyan besteci Antonio Salieri ile onun genç düşmanı Wolfgang Amadeus Mozart arasındaki sözde rekabeti konu alan muazzam bir film.
Türk sinema tutkunlarının Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok adıyla tanıdığı All Quiet on the Western Front filmi, Birinci Dünya Savaşı’na katılan bir grup Alman askerinin uğrunda savaştıkları ideal ile siper savaşının sert gerçekleri arasındaki kalmışlığını bütün vuruculuğuyla anlatıyor.